Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HOŞÇAKAL İKİ GÖZÜM

Evvel zaman içinde , kalbur saman içinde ; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken dönüp dönüp durdum eksenimin etrafında . Yaşamın bükülmeleri dahilinde , kaybolup giden nice güzelliklerin güneş gibi göründüğü , nice çirkinliklerin çürüyüp pas tuttuğu bir kaygı erozyonundan geliyorum . Sağım bataklık , solum uçurum , arkam çıyan sürüsü , önüm uzunca bir tünel ve tünelin ucunda zerrece bir aydınlık . Benim de cahil cesaretimin olanca cüretiyle yaptığım depresyon tanımım budur . Sizin beyin süzgecinden süzüp zeka havlusuyla durulayamadığınız ve bu duruma üşenerek  savurduğunız boş ve lüzumsuz tanımlarınıza uymayı reddediyorum . Depresyon nedir bilmezdim ben , şimdi bir melankolik oldum  . Verip veriştiriyorum devri devranın şatafatlı kadranına . Depresyonumun bana verdiği tüm görkemli fantezileri , bir saygıdeğer büyük abimizle doyasıya yaşamak istiyorum ; bir daha giremeyecem çünkü bu adına depresyon dedikleri ruh devinimine . Yok mu ...

SİTE İNSANI

Cahil idim , dünyanın rengine kandım cümlesinin , yaşam biçimimi esaret altına almış olmasının , derin iç çatışmalarıyla boğuşmayı , gelişen teknoloji çağının bizi bize özel kılan bir sürü güzellikleri alaşağı etmesini izliyorum ; karşımdaki dağın zirvesinde yalnızlığa terk edilmiş , mağrur ama asaletinden bir şey kaybetmemiş , geçen onca zamana inat kardeşçe birlikte yaşamı başarabilmiş , üç beş ağacı izleyerek . Yaşamak , bir ağaç gibi tek ve hür ; ama bir orman gibi kardeşçe değil artık , bu memleket de bu güzellikler de bizim değil artık. NAZIM AMCA gibi memleketinin ve insanının sevdalısı insanların devrinde kaldı o esaslı ve hakikatli bilinç . Ülke insanının , toplumsal yaşamın ve işleyişin böyle olmasında bizim bir suçumuz , günahımız yok deyip sıvışabiliriz işin içinden ( sanki toplum dediğimiz şey biz bireylerden değil de kedi , köpek . horoz , tavuk vb. canlılardan ibaret) , "neyi değiştirebilirim ki ?" gibi son moda , ikna kabiliyeti yüksek cümlelerin , tatminka...

SOYUT YOZLAŞMA

Sağa sola bakmadan bodoslama daldığım , herhangi bir duygunun köşelerindeki kıvrımlarda vazgeçtim , insan olmanın erdemlerini taşımaktan , o erdemlerin insana kattığı geçici mutluluklardan , yalancı rahatlama seanslardan , vicdanı törpüleyen egzotik saçmalıklardan ... İçi boş , vasıfsız , beş para etmez , yalancı , iki yüzlü  duygularla ne kadar sürdürülebilir ve yenilenebilir bir hayat yaşarım  diye soruyorum kendime.Soyut kavramları , duyguları  sorgulamaktan çektiğim yetti artık  ya da soyut olan her şeyi somutlaştırma gibi bir gafletin azabını yaşamaktan usandım . Koca bir hayatı , bir türlü anlayamadığım ve  anlamlandıramadığım , sorguladıkça daha derinlere gittiğim , bazen o derinliklerin bile daha derininde , ucu bucağı belirsiz dehlizlerde nefes almakta zorlandığım , soyut kavramların ve duyguların peşinden koşmaktan yoruldum . Payıma düşen koça bir boşluktu çünkü. Bir arpa boyu kadar bile yol alamamaktı payıma düşen . Göremediğim ,  dokunamadığım...